Etkinlikte konuşan İl Müdürü Seyfettin Baydar, Karabağlar Yaylası’nın Muğla şehir merkezine 3 kilometre uzaklıkta olduğunu ve şehrin yoğunluğundan kaçmak isteyenler için önemli bir yaşam alanı sunduğunu belirterek şunları söyledi:
“Karabağlar Yaylası kendine has bitki örtüsü, doğal yapısı, meyve ağaçları ve verimli topraklarında yetiştirilen sebzeleriyle Muğla kültürüne büyük katkı sağlamaktadır. Jeomorfolojik yapısı gereği kış aylarında kısa süreli sular altında kalan yayla, yazın ise hem üretim hem de serin bir yaşam alanı sunmaktadır. Koruma altında olan bu ova, irimleri ve drenaj özelliğiyle de ayrı bir değer taşımaktadır.”
Baydar, yaylada sulama ihtiyacının çok az olduğunu, toprak yapısının nemi uzun süre muhafaza ettiğini vurguladı. Tarih boyunca tütün tarımıyla öne çıkan yaylanın, günümüzde pembe domates, kemer patlıcan, ak börülce, kıvrak darı ve özellikle yayla kavunuyla bilindiğini söyledi.
Coğrafi İşaret Yolunda
Yayla kavununun coğrafi işaret alma sürecinde olduğunu hatırlatan Baydar, kavunun üretim şekline ilişkin de bilgi verdi:
“Mayıs ayında toprak tava geldiğinde fideler dikiliyor. Sulama yapılmadan, sadece çapalama ve boğaz doldurma işlemleriyle Ağustos sonu – Eylül başında hasada başlanıyor. Ortalama 3-4 kilogram ağırlığında olan yayla kavunları genellikle kışlık olarak tüketiliyor. Sapından koparıldıktan sonra tarlada bir gün bekletilen kavunlar mühürleniyor ve ya hemen pazara sunuluyor ya da askıya alınarak kış boyunca tüketilebiliyor.”
Baydar, bölgede yaklaşık 400 dekar alanda kavun yetiştirildiğini belirterek Paris, Pıtraklı ve Hırsız Almaz çeşitlerinin yaylada üretildiğini aktardı. Paris çeşidinin Nisan ayına kadar dayanıklı olmasıyla en çok tercih edilen tür olduğunu, Pıtraklı çeşidin kendine has aromasıyla öne çıktığını, Hırsız Almaz’ın ise görüntüsüyle yanıltıcı olsa da lezzetiyle bilinen yerel bir çeşit olduğunu söyledi.
Yayla kavununun yüksek aroması, kendine has kokusu ve dayanıklılığıyla hem tarımsal hem de kültürel açıdan önemli bir değer olduğuna dikkat çeken Baydar, ürünün Muğla’nın simgelerinden biri haline geldiğini ifade etti.
